Doğduğu1980 yılında Moskova'da olimpiyat şampiyonu olan Yugoslav basketbol milli takımının 15-20 yıl sonra parçası olabilcek kadar uzundu.Macar nüfusun yoğun olduğu Backa Topola'da dünyaya gelmişti.Josip Broz Tito'nun kurduğu sağlam temeller üstünde ilerleyen Yugoslavya, Nikola'nın doğduğu yılın Mayıs ayında liderini kaybetmişti.Her şeyin allak bullak olduğu yıllarda büyürken, bir futbolcu olmayı hayal etmiyordu.Amacı basketbolda bir kariyer elde etmekti.Ama sporun her türlüsüne tutkun olduğu için futboldan da kopamıyordu.21 yaşına kadar doğduğu şehrin takımında bu iki sporu da başarıyla icra ediyordu.Profesyonellik fırsatını FK Mornar verdiğinde çok büyük ikilemlere girmemişti.Para kazanmak zorundaydı.Ayrıca 76 maçta attığı 68 gol onun için çok iyi bir referanstı.Geçirdiği ilk sezonunun ardından Srpska Liga'da 15 gol atmayı başarmış, başarısıyla herkesin ilgi odağı olmuştu.2002 yazında 3. lig ekiplerinden Kolubara FK'ye transfer olan genç Nikola'nın burada şansı iyi gitmemişti.Kauyıp geçen sezonun ardından Spartak Subotica'da 11 maçta 14 gol atarak Crvene Zvezde yani Kızılyıldız'ın dikkatini çeker.11 yaşındayken Avrupa Şampiyonu olan bu takımda oynama fırsatını reddetmez ve bir anda ulusal bir üne kavuşur.Üst seviyede kalmanın çıkmaktan daha zor olduğunu bilen bir olgunlukta futbolunu sergileyen Nikola Zigiç, ilk sezonunda takımına şampiyonluğu getirirken, hem gol kralı hem de yılın oyuncusu olur.2 sezonunda takımıyla Şampiyonlar Ligi'ne kalma başarısı gösterse de 2004-2005 sezonu Kızılyıldız adına kupasız tamamlanır.Şampiyonluğu exeli rakibi Partizan'a kaptıran Zvezda, 2005-2006 sezonunda ''duble'' yaparken, Nikola'da artık milli takımın önemli parçalarından biri haline gelmiştir.2006 yazında Dünya Kupası kadrosuna seçilmeyi başaran Zigiç, ne yazık ki takımının elenmesine mani olamaz.Fakat eline yurtdışında futbol oynama fırsatı geçer.Her şeyi kazandığı toprakları bırakıp La Liga'da Racing Santander'in yolunu tutar.Burada Pedro Munitis ile soyu tükenmekte olan forvet ikililerinden oluşturan Nikola, 32 maçta 11 gol atarak takımın önemli bir parçası olduğunu kanıtlar.Basamakları hızlı tırmanmaya başlayan uzun boylu genç adam, yaşının 27 ye geldiğini farkederek büyük bir transfer yapmanın hayalini kurar.Gelen tekliflerden Valencia takımını seçen Nikola, artık daha üst düzey bir yerdedir.Ne var ki takımın yaşadığı sorunlar ve önündeki kaliteli forvetler nedeniyle kendisinin bir türlü gösteremez.1.5 sezonda 15 maçta yalnızca 1 gol atar.Ancak bekleyen eski bir sevgili gibi Racing Santander'e kiralanır.Burada kendini bulan ve 19 maçta 13 gol atan Zigiç sahibinin gözüne girmeyi başarır.Veteran Morientes'in Marseille'ye satılması sonrası takımına geri döner.30 yaşına ulaşan ve artık daha rahat bir oyun sergilemesi muhtemel olan Nikola Zigiç, umarız bir zamanlar en iyi yaptığı işi yaparak Niall Quinn'in tarzını 2009-2010 sezonunda La Liga'ya yansıtır.
Denizi görmeyen çocukların hikayeleri sürecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder