20 Ağustos 2009 Perşembe

Denizi Görmeyen Çocuklar (Aliaksandr Hleb)


Kamyoncunun büyük efendi oğlunun öyküsüdür okuyacaklarınız.1981 yılında SSCB'ye bağlı Belarus'un başkenti Minsk'te dünyaya geldi.Henüz 2 yaşındayken yanına gelen kardeşi Vyacheslav ile çok iyi anlaşıyorlardı.Okul yıllarında -demir perdenin son dönemlerinde- her türlü sporla ilgileniyorlardı.Kardeşiyle birlikte Dinamo Minsk'in genç takımında oynarlarken üstün tekn,ik becerileri ile herkesin dikkatini çekmişti.Yaşına göre büyük olgunluk gösteriyordu ve oyun zekası üst düzeydeydi.Minskaya eyaletinin diğer şehirlerinden Barysaw'ın takımı BATE onu transfer etmek istiyordu.Babasının hastalığı sebebiyle acil paraya ihtiyaç duyan ailesine yardımcı olmak için bu teklifi kabul etti.İlke sezonunu genç takımla geçirdikten sonra, 1999-200 sezonunda A takıma yükseldi ve Vysshaya Liga'da oynama fırsatı yakaladı.18 yaşındaki bir çömez olarak başladığı yolculuğunda kendisine verilen şansları iyi değerlendirmiş, 12 maçta 4 gol atmış pek çok asiste de imzasını koymuştu.2000 yazında Ralf Ragnick'in gözlem ekibinin dikkatini çeken Aliaksandr, 150.000€ karşılığında Almanya'nın yolunu tutuyordu.İlk sezonunda pek fazla şans bulamasada çalışmaya sıkı bir şekilde devam etti.Bu disiplinli anlayışı kariyeri için çok iyi bir referans olacaktı.2. sezonunda formayı kapan Hleb, 32 maçta 8 gole katkıda bulunuyordu.Genç yaşında yaptığı numaralar ve teknik becerisiyle ''Zauberlehrling''(Sihirbazın Çırağı) lakabı takılan Hleb, hem taraftara kendini sevdirmiş hem de takımın lideri konumuna yükselmişti.2004-2005 sezonu başında Felix Magath'ı Bayern ''Freddie'' München'e kaptıran Stuttgart'ın o sezonda ayakta kalan tek oyuncusu Aliaksandr olmuştu.Başarılı bir Bundesliga kariyerinin ardından 2005 yazında Stuttgart'a geldiği ücreti 100e katlayarak Arsenal'in yolunu tutmuştu.Sezona sakatlıkla başlamış, geri döndüğü bölümde de takıma önemli bir katkı yapmayı başaramamıştı.2. sezonunda takım içindeki yerini sağlamlaştıran Hleb, artık istediği role bürünmeyi başlamıştı.48 maçta 9 gol ile takmına katkıda bulundu.2007-2008 sezonunda portföyüne sağ kanat oyuncusu olmayı da ekleyen Hleb, kendsini bu bölgede de geliştirmiş ve rakipleri için önemli bir tehdit haline dönüşmüştü.Ne var ki Henry'nin satışından sonra kafasız tavuklar gibi koşturan Arsenal'de, Wenger'in gençleştirme operasyonunun ilk kurbanlarından olacaktı.2008 yazında önemli bir Premier League referansıyla 17 Milyon €'ya Barcelona'nın yolunu tutmuştu.Burada bir türlü sisteme alışamamış, muhteşem işleyen makinenin bir parçası olamamıştı.Barcelona 2008-2009 sezonunu ''El Triplete''(Üçleme) ile tamamlarken Hleb Ibrahimoviç transferinde bir piyon olarak kullanılmaya çalışılmıştı.Ancak liderliği ruhunda taşıyan adam, Stuttgart'a gitmeyi kafasına koymuştu.Endüstriyel futbolun baronları onun bu isteğini kıramadılar ve Hleb'e Almanya yolunu açtılar.Artık sihirbazlıkta ustalaşan Aliaksandr, VFB Stuttgart'ı zirveye taşıyacak en önemli aday.

Denizi görmeyen çocukların hikayelri burada sona erdi.

1 yorum:

v.SARI dedi ki...

bu daha iyiydi.E malzeme kaliteli olunca yorumlaması da daha tatlı oluyodur tahminimce..Bence Hleb'in Stutgarttaki ömrü uzun olmayacak; bu sene tekrar kendini gösterip adaya doğru bi sefer daha yapar..Yada kalıp gemisinin kaptanı olur