28 Ağustos 2009 Cuma

Gümüş Yıldızlar (Gregory Coupet)


Her zaman arkada kalanların maceralarını anlatacağız.Le Puy en Velay'da 1972 yılında dünyaya gelmişti.Sessiz sakin bir yapısı vardı.Abisinin arkadaşlarıyla futbol oynadığı için kaleye geçmek zorunda kalıyordu.Bunu problem etmedi.Sürekli mücadele ediyordu.Öyle ki okul takımının kalesinin Grégory'e emanet edileceğini öğrenen büyük sınıflar endişlenemeye başlamışlardı.Ama takımın kazanacağı bölgesel şampiyonlukta büyük bir rol oynayacağını kimse bilemezdi.Takım şampiyonluğu kazandıktan sonra Olympique Le Puy takımı tarafından beğenilen tek oyuncu o olacaktı ve bu belki de kariyeri boyunca 1 numara olduğu tek sahneydi.21 yaşına kadar amatör kümede oynayan Coupet'ye profesyonel olma şansını 12 yıldır şampiyonluk hasreti çeken Saint Etienne veriyordu.93 yazında Ligue 1'a yükselen Coupet'ye forma şansı, Mart ayındaki Angers maçında veriliyordu.O da kalesini gole kapayarak beklentileri karşılamayı başarıyordu.St. Etienne'de geçirdiği 3 kupasız sezonun ardından, Aulas önderliğinde şaha kalkma planları yapan Olympique Lyon'dan teklif aldı.Aulas başkanlığının 10. yılında ezeli rakiplerinin kalecisini çalarak onlara büyük bir gol atmayı umuyordu.Copet bu teklife olumlu yanıt vererek Lyon'un yolunu tuttu.Futbolculuğunda Lyon'dan St. Etienne geçen teknik direktör Bernard Lacombe'un yardımlarıyla takımına alışan Grégory, kaleyi kolaylıkla devraldı.Takımın yükselişe geçmesi tüm Fransa'da bekleniyordu.Önce Intertoto'ya kaldılar, sonra 2.liği kazandılar.Herkes Lyon'un şampiyonluğu bir gün alacağından emindi.Bu arada Fransa 98'de Dünya Kupası'nı ve Euro 200'i kazanarak tüm Dünya'nın ilgisini üzerine toplamıştı.2001 yılında Konfederasyopn kupasıyla milli formayla tanışan Coupet, 2002 yazında da Lyon ile lig şampiyonluğunu kazanıyordu 5 tanesinin daha yolda olduğunu bilmeden.2002 yazında, büyük beklentilerle Uzakdoğu'ya yollanan milli takım kadrosuna seçilmeyi başarmıştı.Ancak önünde ayna kafalı bir engel vardı.30 yaşında yedek beklemeyi öğrendi.Ard arda gelen şampiyonlukların hep baş mimarlarından oldu.2003 yılında Konfederasyon kupasını kazanırlarken Marc Vivien Foé gibi değerli bir dostunu kaybeden Grégory'nin kameralar önünde ağlamasına kimse şaşırmadı çünkü saf bir insanlıkla döktüğü göz yaşlarıydı onlar.2004'te yine bir büyük turnuvaya giderken o ayna kafalı karşısına çıkıyor 32 yaşında bir kez daha kulübeye mahkum oluyordu.Şampiyonlular devam ederken Olympique Lyon ondan vazgeçemiyor, kaptanlığa kadar yükseliyordu.Sene 2006 olduğunda Grégory'nin yaşı 34 olmuş, milli forma ile ilgili hayaller kurmaya başlamıştı.Zira eleme maçlarının çoğunda forma giymiş, kamuoyunda güven vermeyi başarmıştı.Ancak 2005-2006 sezonu biterken ayna kafa Olympique Marseille formasıyla geri dönüyor, asilzade Raymond, Grégory'yi görmezden geliyordu.Kazanılcak 2 şampiyonluğu da geride bıraktıktan sonra nihayet Euro 2008'de 1. adam olmayı başarıyordu.Ne var ki o Fransa ölüm grubundan çıkamıyor ve Grégory Coupet'nin milli takım hayalleri başlamdan bitiyordu.2008 yazında yeni bir heyecan arayan Coupet İspanya'nın Madrid'in atletik tarafına zıplıyordu.Ancak gerek yaşı, gerekse şans bulduğu maçlardaki formsuzluğu onun gözden çıkmasına yol açıyordu.Artık yorgunbir savaşçı olan Coupet, 2. adam olmayı kabullenerek, PSG deryasında büyük balık olmakla meşgul.


Gümüş yıldızların enteresan maceraları sürecek.

1 yorum:

Tolga TOPÇU dedi ki...

Merhaba,

Beni çok etkileyen bir kalecidir kendisi. Ben hep onu Fransa milli takımı kalecisi olarak bilirim, geçen fark ettim, Fransa'nın kalesinde Mandanda varmış.

Bu güzel kaleci, evvelsi gün ayağını kırmış. Ben ayağının kırılmasına ayrı, 36 yaşında kırılmasına ayrı üzüldüm. Belli bir yaştan sonra, futbolcuların bu sakatlıkları atlatması kolay değil, çok geçmiş olsun, kendisine acil şifalar dilerim.

Yazı için de çok çok teşekkürler.