6 Eylül 2009 Pazar

Gümüş Yıldızlar (Simone Inzaghi)




Habil ile Kabil'in rekabeti kadar derindi.belki Pippo bunu hissetmedi ama küçük kardeşi Simone, onun başarılarını hep kıskandı.Bunun nedeni kendisinin de onun kazandıklarını kazanabilecek kapasitede olduğunu bilmesiydi.1976'da doğduğunda Filippo 3 yaşındaydı.Onun yaptıklarını taklit ederek büyümüştü Simone.Onun gibi konuşuyor, onun gibi giyinmek istiyor, onun gibi futbol oynamak istiyordu.Ancak ağabeyi her seferinde onu azarlıyor, yaşıtlarıyla oynamasını salık veriyordu.Her seferinde daha da hırslanan Simone, tamamen futbola odaklanıyor, başka bir şey düşünemiyordu.''Hırs: Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku.'' olarak tanımlanıyor.Simone içinse yakıt anlamına geliyordu bu kelime.Yakıtı bittiği zaman abisiyle uğraşıyor, ondan daha iyi futbol oynadığını söylüyordu.Ağabeyi ise onun bu söylemlerine gülüp geçiyor, ''sen git kumda oyna'' tarzı cevaplar veriyordu.Simone'nin, Piacenza altyapısına girdiği sezon Filippo Serie B'de 3 maça çıkmıştı.Ertesi sezon ağabeyi Serie C takımlarından AlbinoLeffe'ye kiralanınca ayrılıkları başlamıştı.Artık kendini daha rahat hissediyordu.Ailesi sürekli onunla ilgileniyor, Filippo ise yalnızca tatillerde geliyordu Piacenza'ya.Artık futbolunu olgunlaştıran Simone A takıma çıkmaya hazırlanırken Serie D ekiplerinden Carpi'ye kiralanıyordu.Bu olaydan sonraki 4 sezon boyunca bir göçebe gibi İtalyan alt liglerini dolaştı.99-2000 sezonu başında İsveçli teknik adam Sven-Goran Eriksson'un çalıştırdığı Lazio'dan gelen teklif onu şaşırtmıştı.Zira artık Filippo'Nun kendisinden daha iyi olduğuna kanaat getirmeye başlıyordu.Ağabeyi 2 sezon önce Serie A'da şampiyonluk yaşamıştı, dahası Filippo artık Azurri'nin bir parçasıydı.
Lazio'da, onun için her şeyin değiştiği bir sezondu 99-2000 sezonu.Önce Eriksson'un takdirini kazanmış, ardından takımda düzenli oynamaya başlamıştı.Sezon sonunda gelen şampiyonluk ise Filippo'nun suratına atılan bir tokat olacaktı.İlkin gizel giden her şey bozulmaya başladı.Önce Eriksson gitti, sonra takımda aldığı süreler azaldı.İstatistikleri ise Pippo'nunkiler ile baş edemezdi.Üstüne Lazio'nun genel düşüşü eklenince Simone'nin sıradanlaşması çabuklaştı.Takım onu her sezon öncesinde gözden çıkarsada, bir şekilde kalmayı başarıyordu.2004-2005'te Sampdoria'ya kiralandığında kendi kendine düşünme fırsatı buldu.Acaba Filippo ile içine girdiği yarış ona zarar mı vermişti?Tam kestiremiyordu.Sampdoria'da da durum farksızdı.Yalnızca 5 maçta forma giymiş, hiç gol atamamıştı.Bu onun golsüz sezonlarının ilkiydi.2004-2005'i takip eden 3 sezon boyunca gol atamayacak, bu arada Filippo 1 Dünya Kupası ve 1 Şampiyonlar Ligi kazanacaktı.Bozulan psikolojisine kimse destek olamıyordu.Geçtiğimiz sezonu yalnızca 1 golle kapatan Simone artık yolun sonuna gelmiş gibi duruyor.Kontratının son yılında Lazio yedek kulübesinde -çoğunlukla tribünde-, futboldan keyif almaya çalışacak.Filippo mu?O 2010'a gitmenin hesaplarını yapıyor.

Hiç yorum yok: