Portekiz sınırında, 2000'e yakın insanın bir arada yaşadığı Cilleros kasabasında 1976 yılında dünyaya geldi.Bu ufacık yerde, yalnızca agu-bugu dönemini geçiren Fernando, ailesiyle Sonseca'ya taşındı.10 yaşındayken, İspanya şampiyonluğunu kazanan Real Madrid'e gönlünü kaptırdı.Babası futbolu sevmiyor, bu da küçük adamın canını sıkıyordu.Okulda dersleri kötü gidiyorken, dışarı fırlıyor ve futbol topunun peşinde her şeyi unutuyordu.Lisedeyken, muhteşem oynadığı bir maçı izleyen Albaceteli yetenek avcıları egoist ve teknik açıdan zayıf olduğunu not düşüyorlardı defterlerine.Ama o yılmıyor, ailesinden gizli gizli seçmeler katılıyordu.Gösterdiği performansla hem antrenörleri şaşkına çeviriyor; hem de evine, mahallesine mağrur bir şekilde dönüyordu.17 yaşındaki bu genç adam, profesyonel olarak ailesinin karşısına çıkıyordu.Babası onun bir deli olduğunu ve ne yaparsa yapsın umrunda olmayacağını söylüyordu.Bu sözler ona müzik gibi geliyor, bir an önce takıma katılmak için sabırsızlanıyordu.93-94 sezonunda -ilk sezonunda- kulübe bekçiliği yapıyor, zaman zaman 2. takımda forma giyiyordu.Kariyerine başlamak için doğru anı bekledi.Bir sonraki sezon takımdaki yeri sağlamlaşmıştı.Güçlü fiziği ve düzgün vuruşlarıyla spor kamuoyunun dikkatini çekmeyi başarıyordu.20 maçta attığı 5 gol sonrası Real Zaragoza'ya transfer oluyordu.Burada Real Madrid altyapısından kiralanan ve yolu 5007'de Denizlispor'a düşecek olan Dani ile iyi bir ikili oluşturuyordu.Daha çok gol atmasına rağmen Dani'nin gördüğü ihtimamı görmeyi başaramıyordu.Hayran olduğu Real Madrid formasını giyeceği günün hayaliyle, daha sıkı çalışıyor, daha çok hırslanıyordu.97 yazında 26 Milyon € karşılığında Real Madrid'e transfer oluyor, hayalleri gerçek oluyordu.İlk sezonunda takımın vazgeçilmezi olmayı başarıyor ve Şampiyonlar Ligi Finali'nde ilk 11de sahaya çıkıyordu.97-98 sezonunda 12 gole imza atıyor ve Şuker ile Mijatoviç'in arasına uzun yıllar birlikte çalışacakları Raul ile birlikte girmeyi başarıyordu.İkinci sezonunda Raul ile yakaladıkları muhteşem uyum tüm İspanya tarafından konuşuluyordu.Ancak Madridli olan ve altyapıdan yetişen Raul basında her zaman daha fazla destek buluyordu.99-2000 sezonunda Saint Dennis'te Valencia ile oynanan Şampiyonlar ligi finalinde perdeyi açan golü atıyor; 3-0lık rüya gibi bir finalin başlatıcısı oluyordu.2000-2001 sezonunda takım ligi kazanmayı başaramasa da, formunu koruyor ve gollerine devam ediyordu.Zidane'ın ''tanrısal dokunuşuyla'' bir kez daha Avrupa'nın zirvesine çıkan Real'de 3. kez bu madalyayı kazanıyordu.2002 yazında Brezilyalı süperstar Ronaldo'yu kadrosuna katan Real Madrid'de, bir anda yedek kulübesine düşüyor ve 2. adam olma konusunda bir darbe daha yiyordu.2002-2003 sezonunda kulübeden çıktığı kısıtlı zamanlarda gol atmayı başarsa da işlerin eskisi gibi gitmediğinin farkındaydı.2003 yazında Madrid ekibinin planlarında artık yer almadığı açıklandı ve AS Monaco'ya kiralık olarak verildi.O sezonu rüya gibi geçiren Deschamps'ın önderliğindeki Monaco, Ş.L. çeyrek finalinde Real Madrid ile eşleşiyordu.İlk maçı İspanya'da 4-2 kaybeden Monaco, 2. Louis'de muhteşem bir iş çıkarıyor 3-1lik galibiyetin mimarı Fernando oluyordu.Takımın finale çıkmasında önemli bir rol üstlenmesine rağmen finalde 3-0lık mağlubiyete engel olamıyor ve gümüş madalya ile yetinmek durumunda kalıyordu.Onun bu performansından etkilenen Real Madrid yönetimi takıma geri çağırıoyrdu.Ancak önünde Michael Owen gibi bir engel daha olan Morientes, yarım sezon daha dayanabiliyordu bu işkenceye.Sezonun 2. yarısında Benitez'in İspanyol kolonisine katılıyordu.İlk maçında Man. Utd.'ye karşı 1 gol atıyor, taraftarın sevgisini kazanıyordu.2005-2006 sezonunda sürekli Owen ile kıyaslanması ve Premier Lig'in hızlı temposuna ayak uyduramaması sonunu hazırlıyordu.30 yaşında 4.5 Milyon € karşılığında Valencia'ya gidiyordu.Burada geçirdiği 3 sezon boyunca, takımın önemli bri parçası oluyor, deneyimiyle ligin önemli forvetleri arasındaki yerini koruyordu.66 maçta attığı 19 golün ardından,-ilginçtir ki burada da David Villa'nın gölgesinde kalmıştı- ilerleyen yaşı nedeniyle Valencia tarafından kontratı uzatılmıyordu.O artık 30lu yaşlarının keyfini Marsilya'da geçiriyor ve edindiği deneyimle takımının Ligue 1 şampiyonluğu için ter döküyor.
Gümüş yıldızların ilginç hikayeleri sürecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder