90+4'te o golü attığında Aime Jacquet'nin başlattığı devrimin ateşini daha da harlandıracağının farkındaydı. İtalyanların yüzüne bir tokat gibi patlayan o gol, bir bakıma otobüs futbolunun intikamıydı, isyanıydı.
1974 yılında Guadeloupelu bir aileye doğan bu adamın Fransa futbol tarihini değiştireceği kaderinde yazılıydı belkide.Şimdi o geceye dönelim ve olayların naısl geliştiğine bir göz atalım.
Maçın gergin havası daha De Kuip'in dışında hissediliyordu. İlk 11'de 7 tane sömürge kökenli oyuncuyla oynayan Fransa'nın, 1998'de kazandığı başarı üzerlerinde inanılmaz bir baskı oluşturuyordu. Euro 2000'i kazanmak, Avrupa'nın zirvesini kupayla tescillemek anlamına geliyordu. İtalyanlar ise klasik oyunlarıyla Hollanda'yı elemeyi başarmışlar, finalde bölüm sonu ''boss''u gibi Fransızlar'ın karşısına dikilmişlerdi. Totti ve Del Piero gibi İtalyan olmayan İtalyanların, Dino Zoff gibi kabız bir hocayla bütünleşmesi ise bizlerin kaderini yine karatıyordu. Dakikalar 55i gösterdiğinde Totti'nin sanatsal dokunuşuyla Di Biagio topu Delvecchio'ya aktarıyor; iki savunmacının arasında topa vuran Milanolu, işini temizce hallediyordu. Bu golden sonra işleri mahvetmeye bayılan katenaçyo devreye giriyor; en güzel futbol sanatçılarıyla dolu Fransa'yı öldürmeye programlanıyordu. Ancak Dugarry-Djorkaeff ikilisi ile işlerin daha kötüye gittiğini gören Lemerre, önce oyuna Wiltord'u ardından Trezeguet'yi oyuna alıyor; 86'da hala tabelanın Fransa aleyhine olduğunu görünce Lizarazu'nun yerine Pires bu kader maçına dahil oluyordu. Bu üç adam o gece 46 dakikada İtalyanların yüzüne tokat gibi inecekti. 90+3te ceza sahasının solunda topu göğsüyle kontrol ettikten sonra Rıdvan Dilmen'in deyimiyle ''sonsuza gönderen'' Sylvain Wiltord korner direğinin oraya mağrur bir edayla gidiyor, İtalyan yedek kulübesini yerlerine teker teker gönderiyordu. O saatten sonra Fransa'nın altın golü atacağına dair kimsenin şüphesi kalmamıştı. Trezeguet görmemişler gibi formayı çıkarıp göğüslerinin salınmını bizlere izlettiğine ben çoktan Zidane posterimin yanına gitmiştim. İşte o gün benim kahramanlarımın her şeyi kanıtladığı gündü. O talihsiz İrlanda maçına kadar kahramanım olarak kalacakların dünyasında kendime bulduğum ufacık yerde saklanacaktım.
O Golü Ben Attım sürecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder