Anlatacaklarımız hoş hikayeler değil.Gencecik insanların ölümünden prim yapmak değil niyetimiz.Tek isteğimiz ''tribute'' tadı yakalayarak, hiç tanımadığımız bu insanların hikayelerini yazarak onları anmak.
1979'da dağların arasındaki Tatabanya'da dünyaya geldi.''Denizi Görmeyen Çocuklardan''dı o da.Memleketinin temiz havasını içine çeke çeke büyüdü.Futbol oynamaktan başka derdi yoktu.Okulda başarılıydı fakat savruk ve ilgisizdi.Sakindi ve kavgacı değildi.Bu içine kapanık çocuk, futbol sahasına çıktığında kendisini ifade etmeyi başarıyor, kendisini herkese alkışlatmayı başarıyordu.Miki'nin yeteneğini ve hırsını gören Györi ETO antrenörleri onu seçmelere davet ettiler.Böyle bir fırsatı doğduğu günden beri bekleyen Miklos, apar topar hazırlanarak Györ kentine doğru yola çıktı.Bu genç adamın ustaca yaptığı öldürücü vuruşlar bir anda antrenörlerin ilgisini çekti.Hemen önerilen kontratı önce kabul etmedi fajat ailesiyle yaptığı uzun telefon görüşmeleri sonunda izin alarak imza atmaya karar verdi.95-96 sezonunda ilk kez Macar Ligi'nde forma giydiğinde dizleri titriyordu.Zira 16 yaşındaki genç Miki, bunları hayal bile edemezken bir anda sahada bulmuştu kendisini.İlk sezonunda genelde sonradan oyuna girdi ve sahada olup bitene alışmaya çalıştı.8 maçta 2 gol atarak fena sayılmayan bir performans gösterdi.İkinci sezonunda takımın içindeki rolünü daha da belirginleştirdi.Györi ETO'nun gençlere dönük yapılanması forma şansı bulmasını kolaylaştırdı.96-97 sezonunda 29 maçta forma giyen Miki, 8 gole imzasını koydu.Bu arada u-18'den u-21 milli takımın terfi etmiş ancak gol atmayı başaramamıştı.97-98 sezonunda takımın ''vital'' bir parçası olan ve 13 golle takımına katkı yapan Miki, milli takıma da seçilmeyi başardı.10 Ekim 98'de bakü'de oynana maçta Azerbaycan'a karşı gol atarak rüyalarına biraz daha yaklaştı.Ondaki bu gelişmeyi gören Porto'nun ''scouting'' ekibi kadrolarına katmak istediler.Bu onun için bulunmaz bir fırsattı.Hem kendisini gösterebilirse, Puskas gibi İspanya'ya da gidebilirdi.Ancak işler Portekiz'e gitmesinden sonra değişti.Yeni bir yaşam tarzına alışmakta zorlandı ve yeteri kadar forma şansı bulamadı.1.5 sezonda 10 maça çıktı ve yalnızca 1 gol atabildi.99-2000 sezonunun 2. yarısında Salgueiros'a kiralandı ve 14 maçta 5 gollük bir performans gösterdi.Ancak Porto yönetimi yeteri kadar etkilenmemiş olacak ki, onu bu seferde Braga'ya kiraladılar.Kendini kanıtlamak için dah sıkı çalışan ve bunun karşılığını alan Miklos, 26 maçta 14 gol atmıştı.Ayrıca 11 Ekim'de oynanan Litvanya maçında milli formayla hat-trick yapmayı başarmıştı.Artık yeteneklerinin bilincindeydi ve neler yapabileceğini biliyordu.2000 yazında Porto onu geri çağırdı ancak B takıma gönderildi.Üstüne üstlük yalnızca 3 maçta oynama şansı buldu.Bu durumdan sıkılan ve Portekiz'de belli bir kalitesi olduğunun bilincinde olan Miklos ''Miki'' Fehér, Porto ile olan kontratını uzatmadı.2002 Temmuz ayında Lizbon ekibi Benfica ile anlaşma imzaladı.İlk sezonunda önündeki forvetleri geçmeye çalıştı ve genelde sonradan oyuna girdi.16 maçta attığı 4 gol takımın şampiyonluğu kazanmasına yetmedi.2003-2004 sezonu başlarken takımda önemli bir role bürünmüş ve daha sık forma giymeye başlamıştı.Şubat ayının 25'inde Guimaraes deplasmanında her şey güzel gidiyordu.Benfica 1-0 öndeydi.59. dakikada oyuna girdi ve her şey ondan sonra başladı.Yarım saat sonra bu genç adam kalbine yenik düşmüş yerde yatar bir haldeydi.Sağlık ekibi olaya hemen müdahele etse de yolun sonuna gelinmişti.Sahada olanları TV'den takip eden Porto teknik direktörü Jose Mourinho anlatıyor; ''Evde maçı izliyordum.Ciddi bir sorun olduğunu hemen anladım.Dr. Puga'yı arayarak Feher'e neler olduğunu sordum.O da ne olduğunu bilmediğini fakat durumun ciddi olabileceğini söyledi.Ağlamaya başladım.O anda Benfica, Sporting ya da Porto'nun hiç bir anlamı kalmadı.'' Sağlık ekibinin çabaları yetersizdi.Miklos Fehér, 24 yıl 7 ay 5 günlük ömrünün sonuna gelmişti.Kısa ömründe ülkesi için yalnızca 25 kez oynama şansı bulmuş, Macar futbolu yükselen yeni neslin kıymetli bir evladını kaybetmişti.Ailesi perişandı.Herkes bu zamansız ölümün etkisi altındaydı.Benfica başkanı Luis Felipe Vieria, 2004-2005 sezonunda Fehér adına oynayacaklarını ve kazanılan şampiyonluğu ona ithaf edeceklerini açıkladı.Zavallı Fehér, kariyeri boyunca hiç şampiyonluk yaşayamamıştı.2004-2005 sezonunda ona verdikleri sözü tutan Benficalı oyuncular şampiyonluğu kazanmışlardı.Bir törenle ailesine kazanılan madalyalardan biri Fehér adına verildi.Artık yalnızca güzel hatıralarda dolaşan Miki, Györ kentinde adına düzenlenen müzede yaşatılmaya çalışılıyor.
Made In Heaven sürecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder